Günlük rutinlerin güvende akışını, hayatın döngüsel ritmini ve bu ritmi anlamlı kılan küçük güzellikleri ustalıkla aktaran bir film; Perfect Days. Tokyo’nun ara sokaklarından birinde yaşayan tuvalet temizlikçisi Hirayama’nın basit görünen derinlikli yaşamına tanıklık etmek epey harikaydı. Öyle ki bu film 69 yaşındaki Koji Yakusko’ya Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandırdı.
Hirayama’nın elinden düşürmediği kitapları, odasına vuran gün ışığı ve arabasında çalan şarkılarının etkisinden hala çıkabilmiş değiliz. Meraklıları için Perfect Days filmindeki kitaplarla birlikte, dinginlik vadeden bir yazı hazırladık.
Perfect Days Filmindeki Kitaplar
Yönetmen koltuğunda Wim Wenders’ın oturduğu Perfect Days, esasında Hirayama’nın günlük rutinleri üzerinden sade bir yaşamın derinliğini keşfetmemize ön ayak oluyor. Modern dünyanın sunduğu imkanlardan bilinçli olarak uzak duran, hayatını titizlikle inşa ettiği huzurlu rutini üzerinden sürdüren bir karakteri imrenerek izliyoruz.
Hirayama’nın yaşamına eşlik eden müzikler ve kitaplar da filmi izleyen pek çok kişinin aklına kazındı. Ne yazık ki Perfect Days filminde geçen kitapların hepsinin Türkçe basımı bulunmuyor. Bu dört şahane kitaptan yalnızca ikisini çevirisiz okuyabiliyoruz.
Hirayama’nın odasındaki sarı ışığın altında hissettirecek o kitapları paylaşıyoruz.
Çılgın Palmiyeler – William Faulkner

William Faulkner’in özgün anlatım tarzını yansıtan Çılgın Palmiyeler, birbirini tamamlayan iki paralel öyküden oluşuyor: Çılgın Palmiyeler ve Irmak Baba.
Harry ve Charlotte’un tutkulu ama trajik aşk hikayesi, adsız bir mahkûmun Mississippi Nehri’nde geçen zorlu yolculuğuyla dönüşümlü olarak anlatılıyor. Faulkner, bu iki hikayeyi müzikteki kontrpuan (iki ya da daha fazla sesin bağımsız hareket ederek birbirini tamamlaması) tekniğine benzer şekilde kurgulayarak her iki anlatının da gücünü ve derinliğini artırmış.
Agnès Varda, “The Beaches of Agnes” adlı muhteşem belgeselinde “La Pointe-Courte” adlı filminde Çılgın Palmiyeler’den esinlendiğini söylüyor.
Gölgeye Övgü – Junichiro Tanizaki

Junichiro Tanizaki, 20. yüzyıl Japon edebiyatının ustalarından biri. Gölgeye Övgü adlı denemesinde ise modernleşme karşısında Doğu ve Batı kültürlerinin bakış açılarını ışık ve gölge metaforları üzerinden inceliyor. Tanizaki, parlaklığın ve gösterişin aksine, gölgelerin içindeki incelikleri ve sadeliği yüceltiyor.
Apartman çatılarından lambalara, tuvaletlerden yemek takımlarına kadar gündelik hayatın göz ardı edilen detaylarına odaklanıyor. Tıpkı Hirayama gibi güzelliğin bazen fark edilmeyen köşelerde saklı olduğunu hatırlatıyor bizlere. Wenders bu seçimleri öylesine yapmamış olsa gerek…
Eleven – Patricia Highsmith

Eleven, Patricia Highsmith’in 11 öyküden oluşan bir derlemesi. Her biri tedirgin edici bir atmosferde geçen bu öykülerin karakterleri sıradan hayatların içinde gizlenen saplantılar, sadist eğilimler ve beklenmedik tehlikelerle yüzleşiyor. Maalesef şu anda bu kitabın dilimize çevrilmiş baskısı bulunmuyor.
Trees – Aya Koda

Aya Koda’nın doğayla iç içe geçen düşüncelerini ve yaşamındaki dönüşümleri aktardığı bu eser, yazarın seyahat notlarından ve uzun denemelerinden oluşuyor. Üçlemenin ikinci kitabı olan bu eser, ne yazık ki Japonca dışında bir dile çevrilmemiş. Hirayama’nın çektiği ağaç fotoğraflarını da gördükçe keşke biz de bu kitabı okuyabilsek diye hayıflanıyoruz doğrusu.
Güne Hirayama Gibi Başlamak Nasıl Olurdu?

Her gün aynı saatte çalan alarmla beraber güneşin pencereden süzülen ışığını selamlamak. Neşeli bir çalma listesiyle işine gitmek, öğlen yemeğinde ağaçları fotoğraf çekmek, uyumadan önce yüzlerce sayfa karıştırmak… Sahi, Hirayama gibi yaşamak nasıl olurdu?
Perfect Days, Hirayama’nın yaşam tarzını romantize etmekle suçlansa da asıl sunduğu, tüketim odaklı dünyanın dayattığı “başarı” kavramına sessiz bir başkaldırı. Wenders, Hirayama’nın hayatına dışsal bir çatışma eklemiyor. Çünkü karakterin mücadelesi dış dünyayla değil, içsel bir dinginliği koruma çabasıyla ilgili. Yeğeni ansızın kapısını çaldığında ya da iş arkadaşı borç istediğinde bile Hirayama’nın tavrı değişmiyor. O ne olursa olsun kendi ritmini koruyor.
Sürekli bir yerlere yetişme telaşını bir kenara bırakıp, her anı olduğu gibi kabul ederek, hayatın en sıradan anlarında bile bir tür huzur bulmak… Wenders’in kamerası bu yaşam tarzını romantize etmiyor; aksine, bu dinginliğin mümkün ve erişilebilir olduğunu hatırlatıyor.
Belki de Perfect Days’in bize sunduğu en büyük ilham, her günün “mükemmel” olabilmesi için hayatı yavaşlatmanın ve küçük anların değerini bilmenin yeterli olduğu.
Hirayama’nın Çalma Listesi
Hirayama’nın kaset çalarından yükselen şarkılar ise şöyle;
- The Animals – House of the Rising Sun
- Pale Blue Eyes – The Velvet Underground
- Sittin’on the Dock of the Bay – Otis Redding
- Redondo Beach – Patti Smith
- (Walkin’Thru The) Sleepy City – The Rolling Stones
- Perfect Day- Lou Reed
- Sunny Afternoon – The Kinks
- Brown Eyed Girl – Van Morrison
- Feeling Good – Nina Simone
Siz de kendinizi bir an Hirayama’nın arabasında hissetmek isterseniz;