It’s tiiiimeeeee… Sakin olalım, yılbaşına girmiyoruz. Bu sefer Mariah Carey değil biz sesleniyoruz. Hazır temmuz ayına giriş yapmışken, yaz korku filmlerinin tadını çıkarmanın tam zamanı. Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum size bir yerlerden tanıdık geliyor mu? Teen Slasher türünün belki de en ünlüsü. Bu yaz sıcağında tüylerinizi ürpertecek filmleri derledik.

Slasher Ne Demek?
Kısaca tarif edelim: Bir grup genç, bir yaz kampı ya da tenha bir kasaba, ortada dolaşan gizemli bir katil ve “kaçma” refleksi zayıf kurbanlar… Slasher tam olarak bu. Genellikle maskeli ya da geçmişten gelen travması olan bir karakter, kurbanlarını teker teker avlar.
Bolca kan, “Kaç Artık!” diye ekran başında bağırmalık sahneler ve kimliğini son dakikaya kadar saklayan katillerle dolu bir tür. Halloween, Scream, Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum gibi filmlerle büyüyenler için zaten tanıdık bir format. Ama yeni başlayanlar için Slasher Summer demek, yazın ortasında battaniyeye sarılıp ürpermek demek.

Slasher Summer Film Listesi
Kan, çığlık ve maskeli katil mevsimi çoktan başladı. Sanki her yaz kampının arkasında trajik bir geçmiş, her ormanın içinde sinsice dolaşan biri varmış gibi… Eğer siz de klimayı sonuna kadar açıp “bu sahnede kesin biri ölecek” diye koltuk kenarında gerilmeyi sevenlerdenseniz, doğru yerdesiniz. Tüylerinizi ürpertecek ama izlemeye de bayılacağınız yazlık korku listemiz başlıyor.
Önce biraz tanıdık isimlerle başlayıp, ardından az bilinen ama sağlam slasher filmlerine değindiğimiz listemizin tam hali:
- Çığlık – Scream(1996)
- 13.Cuma – Friday the 13th(1980)
- Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum – I Know What You Did Last Summer (1997)
- The Burning – (1981)
- Ölüm Kampı – Sleepaway Camp (1983)
- Pijama Partisi Katilamı – The Slumber Party Massacre (1982)
- The Prowler (1981)
- Korku Karnavalı – The Funhouse (1981)
- Yabancı – Halloween (1978)
- Bloody Bloody Bible Camp (2012)
- Girls Gone Dead (2012)
- Hell of a Summer – Cehennem Gibi Bir Yaz (2023)
- Final Summer (2023)
Slasher filmleri için 13 sayısının ayrı bir önemi olduğundan, biz de 13 farklı öneriyle sizi baş başa bırakıyoruz.

Scream (1996)
Scary Movie serisine ilham olan Scream, gerçek bir seri katilden esinlenerek yaratıldı. Kurgusal Woodsboro, Kaliforniya’da geçen filmde, kurbanlarını telefonla arayıp korku filmleri hakkında sorular soran, bizim çığlık maskesi olarak bildiğimiz Ghostface mahlaslı katil ülkemizde de oldukça popülerdi.
Ghostface, bir sene önce tecavüze uğrayarak katledilen Maureen Presscot’un 17 yaşındaki kızı Sidney Presscot’a ulaşmak ister. Gerçek hayatta bir korku filmine dönen senaryoda Sidney ve arkadaşları korku filmlerinin kurallarını gözden geçirerek hayatta kalmaya çalışırlar.
Oyuncu kadrosu da bir o kadar güçlü. Friends’imizin Monica’sı Courteney Cox ve eski eşi David Arquette de bu sette tanışmış. Drew Barrymore, Neve Campbell, Skeet Ulrich, Rose McGowan, Matthew Lillard ve Jamie Kennedy gibi dönemin popüler oyuncuları sizlerle.

13. Cuma (1980)
Eminim küçükken birçoğumuzun hayaliydi yaz kampına gitmek. Bazılarınız yanlış manifestleyerek geçemediği derslerin yaz okuluna kalmış da olabilir tabii. Ama hayalimiz aynıydı, kamp ateşinde marshmallow yemek… E bir de liseliniz tabii. Her şey çok daha keyifli. Ama siz yine de 13. cumada gitmeyin olur mu?
On yıllar önce esrarengiz cinayetlerin yaşandığı terk edilmiş gençlik kampı Crystal Lake, tekrar hizmetinizde. Başarısız bir girişim olacağı baştan belli olsa da, kendine güvenen bir girişimci gencecik bir kadroyla kampı yeniden hizmete açar. Bir yağmur fırtınasıyla birlikte kamp dünyanın geri kalanından soyutlandığında ne olur peki? Cinayetler başlar.

I Know What You Did Last Summer (1997)
Yaz korku filmlerinin en popülerlerinden. Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum, pek çok şakaya da ön ayak olmuş bir cümle. Lois Duncan’ın 1973 tarihinde yayımlanan romanından uyarlanan film, dört öğrencinin bir gece arabayla adama çarparak ölümüne neden olmalarıyla gerilimi artırıyor.
Olayın üzerinden bir yıl geçtiğinde ise bu dört gençten biri üzerinde geçen yaz ne yaptığını biliyorum yazan bir not aldığında kendileri için gelen intikamın çoktan başladığını anlıyorlar.

The Burning (1981)
Hem yaz kampı havası almak hem de korkmak isterseniz, The Burning tam size göre. Başına gelen kötü bir şakanın ardından korkunç bir şekilde yanan yaz kampı bekçisi, yıllar sonra intikam almak için yakınlardaki bir yaz kampına dadanıyor. Film ilk çıktığında birçok eleştirmen 13.Cuma ile ne kadar benzediğini söyleyerek küçümsese de, The Burning bir kült haline geldi ve olumlu şekilde yeniden değerlendirildi.

Sleepaway Camp (1983)
Teen Slasher izlemek müthiş keyifli. Korku filmlerinin zaten amacı olan şeyden, gereğinden de fazla korkanlar için bu tür daha zararsız kalıyor. Kesici, delici aletlerle gençleri kovalayan katiller sizi ürkütüyorsa, orayı bilemeyiz tabii ki. Filmin konusunu da bu şekilde özetleyebiliriz: Yaz kampındaki gençlerin uğradığı seri cinayetler.
13. Cuma iyi ki yapılmış, yoksa yaz kampı korku film türevlerini nasıl izleyecektik. Fakat bu durum film eleştirmenleri tarafından çok da olumlu değerlendirilmemiş. Bazen gişede 11 milyon dolar kazansanız da yetmiyor işte. Şu an kendisinden kült diye bahsediyorsak, vardır bir sebebi.
Angela, tekne kazasında babası ve kardeşini yitirdikten 8 yıl sonra travmatize bir haldedir. Teyzesi çareyi sosyalleşmesine yardımcı olabileceğini düşündüğü Camp Arawak’ta görse de, 1980’lerin yaz kampı konusunda ne kadar kötü bir üne sahip olduğunu unutmuş olmalı. Zaten içine kapanık olan Angela, bir de zorbalığa uğrar. Angela’ya işkence veya sarkıntılık eden herkes bir bir kazaya kurban gitmeye başlayınca kampta bir katil olduğu düşünülür. Şok edici ve unutulmaz bir sonu var ve bizde bu seferlik spoiler yok.

The Slumber Party Massacre (1982)
Yaz kampı biraz klişeye kayınca, kızların pijama partisini düşünmüşler. Aslında senarist ilk olarak bu filmi slasher türünün bir parodisi olarak yazsa da film direkt korku filmi olarak çekilmiş ve içinde iyi mizah geçen bir slasher yapıma dönüşmüş. Dördüncüsü 2021’de yayınlanan bir serisi var.
Aileniz evde yokken kız arkadaşlarınızla gizli bir pijama partisi düzenlediğiniz gün, yeni hapisten kaçmış ve elektrikli matkabıyla mahallenizde dolaşan bir katilin olduğunu düşünün sadece. Şans budur.

The Prowler (1981)
Titreyen kameralar, mezuniyet partisi ve cinayet işlemeyi kafaya koymuş biri daha. 1945 yılında gerçekleşen çift cinayeti, 1980 yılında mezuniyetlerine hazırlanan gençlerin sonunu getiriyor.
Rosemary, karmanın ona geri döneceğini bilmiyor olsa gerek ki II. Dünya Savaşı sırasında bir mektup yazarak erkek arkadaşından ayrılıyor. Yeni erkek arkadaşı Roy ile birlikte gittikleri aşıklar sokağında ise ordu muharebe üniforması giymiş biri tarafından saldırıya uğruyorlar. Katil geriye bir adet kırmızı gül bırakıyor.
Tarihler 1980’i gösterdiğinde mezuniyet balosunun son hazırlıkları yapılırken kasabada bir haydut ihbarı olduğunu duyuyorlar. Kazığa geçirme, süngüyle öldürülme gibi sonlar için filmi izleyebilirsiniz.

The Funhouse (1981)
13.Cuma ile birlikte gençlik korku filmi türünün başarı kokularını alan yapımcılar, karnavalda geçen bir korku filminin maddi getirisini düşünerek Miami’deki Norin Studios’ta The Funhouse’u çektiler. Ve tahmin edebileceğiniz üzere ticari bir hayal kırıklığıyla birlikte bize bir sirk korkusu kazandırdılar.
Amy, sevgilisi Buzz ve en yakın arkadaşı Liz ve onun erkek arkadaşı Richie ile birlikte gezici karnavala gitmekle kalmayıp, karnaval kapandıktan sonra da geceyi eğlence evinin içinde geçiriyor. Bu sefer de Frankenstein maskesi takan bir katil gençleri ölümüne kovalıyor.

Halloween (1978)
Türkçe’ye Yabancı olarak çevrilen Halloween, yaz korku filmi listemize çok da uygun değil. Fakat slasher türü içerisinde önemli bir yeri var.
Cadılar Bayramı gecesi, altı yaşındaki Michael Myers kendi evinde, akıl almaz bir şekilde ablasını öldürür. Aradan geçen 15 yıl sonra Michael kaldığı akıl hastanesinden kaçarak doğup büyüdüğü kasaba Haddonfield’a geri döner. Sessiz, maskeli ve amansız bir şekilde genç bir kızı izlemeye başlar. Bu sırada onun yıllardır süren sessizliğinin altında yatan dehşeti bilen tek kişi, psikiyatristi Dr. Loomis’tir. Loomis, Michael’ın geri döndüğü gerçeğiyle yüzleşir ve her şey için artık çok geç olmadan onu durdurmak üzere peşine düşer.

Bloody Bloody Bible Camp (2012)
2012’de çekilen bu film, 1977 yılında Bible Camp’te bir grup gencin Rahibe Mary Chopper tarafından katledildikten 7 yıl sonra yeni bir kara gece ile anılmasını anlatıyor. Peder Richard Cummings, sanki bu kampta hiç korkunç olaylar olmamış gibi bir grup genci oraya götürmesiyle büyük bir günaha adını yazdırıyor.
Rahibe Mary’nin katliamına devam etmeyeceğini düşünenler varsa, filmi izlemesini öneririz.

Girls Gone Dead (2012)
Amerikan Pastası serisini andıran giriş sahnelerinin ardından teen slasher türünün daha modern versiyonunu izliyoruz.
Liseden mezun olduktan sonra kafa dağıtmak isteyen 6 eski ponpon kız, Florida’da bir sahil evinde eğlenceli bir hafta sonu planlar. Ancak gece ilerledikçe, parti havası yerini dehşete bırakır. Orta Çağ döneminden kalma maskeli bir katil, teker teker kurbanlarını seçmeye başlar. Şehir efsaneleri, bolca klişe ve kanla harmanlanan bu film, 80’ler slasher türüne bir tür selam niteliğinde.

Hell of a Summer (2023)
80’lerin korku dolu yaz kamplarına bir selam da Stranger Things’in kaybolarak büyük bir sansasyon yaratan Mike’ı, Finn Wolfhard’lı Cehennem Gibi Bir Yaz filminden geliyor.
Yaz kampı korkusunu modernize eden filmde 24 yaşındaki Jason, Camp Pineway’e kamp danışmanı olarak gelirken, maskeli bir katilin pusuda beklediğini bilmemektedir.

Final Summer (2023)
Kendisini 80’li yılların slasher klasiklerine nostaljik bir yolculuk olarak pazarlayan Final Summer, atalarından farklı bir şey vadetmeyerek yaz kampındaki ölümcül kovalamacayı anlatıyor.
Slasher yazı buraya kadar! Eğer bu yaz denize değil de kan gölüne girmek isterseniz, listedeki filmler sizi fazlasıyla memnun edecek. Kimin hayatta kalacağını kestirmeye çalışabilirsiniz.