Burgazada ve Türkan Şoray: Ada Filmi Nerede Çekildi?

0
Paylaş

Bizce bir kez görenin hayatında kalıcı izler bırakan, her fırsatta yeniden gitme isteğine karşı koyulamayan bir yer Prens Adaları. Bu eşsiz adaların incilerinden biri ise edebiyatımızın usta kalemi Sait Faik Abasıyanık’la özdeşleşmiş, nostaljik atmosferi ve sakinliğiyle gönlümüzde ayrı bir yeri olan Burgazada.

1988 yılında, Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray ile usta oyuncu Rutkay Aziz’in başrollerini paylaştığı Ada filmi de işte bu büyülü mekanda çekildi. Doğan Canku müzikleri eşliğinde Burgazada’yı şöyle bir turlamak isterseniz, filmin lokasyonlarını hiçbir yerde bulamayacağınız detaylarla aktaracağımızı bilmenizi isteriz.

Ada Filmi Nerede Çekildi?

Peride Celal’in aynı adlı öykü kitabından uyarlanan Ada, Macit Koper’in senaryosuyla perdeye aktarılmış, duygusal yönü güçlü bir dram filmi. Farklı dünya görüşlerine sahip olmaları nedeniyle evliliklerini sürdüremeyen bir çiftin -Türkan Şoray ve Rutkay Aziz- ayrılıktan sonra yaşadıkları iç hesaplaşmalarını konu alıyor. 

Yönetmen koltuğunda usta isim Süreyya Duru oturuyor. Ancak ne yazık ki bu film Süreyya Duru’nun son işi oluyor. Usta yönetmen son sahnelerin çekimleri sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybediyor. Filmi ise kızı Dilek Duru tamamlıyor. Ada, hem hikâyesi hem de arka planındaki bu hüzünlü detayla Türk sinemasında özel bir yere sahip.

Ada filmi adından da anlaşılacağı ve bizim de belirttiğimiz üzere Burgazada’da geçiyor. Eser’in eski eşi bir ressam. Eşiyle yaşadığı fikir ayrılıkları ve sanatını özgürce icra etme isteğiyle Burgazada’ya yerleşiyor. Halen eski eşini unutamayan Eser ise onunla çocuğu hakkında konuşmak istediğini söylüyor.

Ada sahneleri Türkan Şoray’ın vapurdan Burgaz’ı seyretmesi ve iskeleden indiğinde onu Rutkay Aziz’in karşılamasıyla başlıyor.

Burgazada’daki Sait Faik Heykeli

Çiftimiz iskeleden çıkıp yürürken Sait Faik Abasıyanık’ın kendisine hiç benzemeyen heykelini görüyor.

Ardından Eser (Türkan Şoray) “Hiç benzemiyor, yapılır mı bu ona?” diyor. Rutkay Aziz de onu doğrulayarak “Çok çirkin.” cevabını veriyor. Eser de büyük bir haklılıkla “Kim tanıyabilir Sait Faik’i böyle?” serzenişinde bulunuyor. Sonrasında eve yürüyüş başlıyor.

80’lerde Cami Sokak

Türkan Şoray ve Rutkay Aziz Gönüllü Caddesi’ne doğru gitmek üzere soldaki ilk yokuştan yukarı çıkıyor, Cami Sokağı’ndan geçiyor. Hatta bu sahnede 1953 yılında inşa edilen Burgazada Camii’nin girişini net bir şekilde görebiliyoruz.

Ardından bu meşhur sahnede yer alan Murat Sokağı’na ulaşıyorlar.

Günümüzde Murat Sokağı.

Eser’in eski eşinin evi tam olarak Gönüllü Caddesi No:45’te yer alıyor. Bu köşk günümüzde eski haline pek benzemeyen, aşı boyalı ve restore edilmiş bir halde karşılıyor bizi. Yapının sahibinin kim olduğunu ve sonrasında bir çekimde kullanıp kullanılmadığını ise bilemiyoruz.

Ada filmi, 1988.
Evin günümüzdeki hali.

Bu evin kapısında Eser’i eski eşine korku dolu gözlerle bakarken görüyoruz.

-Neden öyle bakıyorsun? Bir yabancıya bakar gibi.
-Değil misin?
-Değilim. Değişmedim ben.

Ada Filmi Üzerine

1988 yapımı Ada filminin senaryosu Macit Koper’e, müzikleri ise Doğan Canku’ya ait. Türkan Şoray’ın önerisiyle projelendirilen Ada, sinemamızda kadın bakışını ve bireysel yalnızlığı güçlü şekilde hissettiren filmlerden biri. Duygu Asena’nın kadın sorunlarına dair ses getiren yazılar kaleme aldığı döneme denk gelmesiyle de dikkat çekiyor. 

Sessiz ama derin bir hesaplaşmanın filmi olan Ada; hayata, aşka ve geçmişe farklı pencerelerden bakan iki insanın birbirlerinden kopamama hâlini içimizi bura bura gösteriyor. 

Bir zamanlar büyük bir aşkla evlenmiş ama farklı dünya görüşleri nedeniyle yollarını ayırmış bir çift, 17 yaşındaki kızlarının geleceği için yıllar sonra tekrar bir araya geliyor. Eser, kızı konservatuvara gitmek isteyince bu konuyu konuşmak üzere eski eşinin yaşadığı Burgazada’ya gidiyor. Karakterlerin adaya ayak bastığı andan itibaren izleyiciyi içine alan o atmosfer, Doğan Canku’nun hüzünlü melodileriyle birleşince elbette duygular şelale oluyor.

Ayrı ayrı adalardayız ve köprü kuramıyoruz birbirimize.

Bu yolculuk sadece Ada’ya değil, geçmişe götürüyor Eser’i. Eski eşi, şehirden ve kalabalıktan uzaklaşarak resimle meşgul olduğu bir yalnızlığa sığınmış. Eser ise bu yalnızlığın içinde kendi kırık aynasına bakmak zorunda kalıyor. 

Film boyunca süren diyaloglar ve monologlar, evlilik çatışmalarından çok bireysel kırılmaların ve içsel boşlukların bir yansıması. Birbirlerini hâlâ seven ancak artık ortak bir dünyada buluşamayan bu çift, adada geçen bir günün sonunda yine ayrılıyor. Bu kez daha suskun, daha buruk…

Ada filminin oyuncu kadrosu ise şöyle:

  • Türkan Şoray – Eser
  • Rutkay Aziz – Eser’in eski eşi
  • Nilüfer Açıkalın – Kızları
  • İhsan Yüce
  • Macit Koper
  • Orhan Alkan
  • Ekrem Dümer
  • Tuncay Akça
  • Kutay Köktürk
  • Ahmet Açan

Su gibi akan, en naif haliyle kalbimize işleyen ve Burgazada’nın şahane atmosferini solumamızı sağlayan Ada için rahmetli Süreyya Duru’yu teşekkür ve sevgiyle anmış olalım.

İlgili Yazılar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir